8 Şubat 2009 Pazar

BARTER MARKETING / TAKAS PAZARLAMA

Barter, paranın kullanılmadığı, alışverişlerin mal karşılığı yapıldığı, firmalar arası takasa dayalı özel bir alışveriş ve ödeme sistemi[i]. Takas pazarlama, “Sen bana, ben sana” yaklaşımı ile, benim malımı alırsan senin malını alırım mantığı ile nakit kullanmadan (veya çok az nakitle) iki tarafın da yararına bir ilişkiye dayanır ve likiditenin daraldığı dönemlerde ve ekonomilerde, geçici de olsa bir çıkış yolu olarak kullanılabilir. Oluşturulan barter organizasyonlarıyla kriz dönemlerinde dahi ulusal ve uluslar arası ticarî ilişkilere hareketlilik kazandırılabiliyor[ii]. Barter organizasyonları üye işletmelerden, sağladıkları bilgi, bilişim, takas ve aracılık hizmetleri karşılığında aldıkları komisyonlarla faaliyetlerini sürdürüyor. Sistem, üye sayısıyla orantılı ölçüde taraflar için daha güçlü ve daha cazip hale gelebiliyor.

Fiyatlandırmanın klasik mübadele temelinde değil, alınan-verilen dengesiyle çok büyük ölçülerde değişkenlik gösterdiği, büyük fiyat indirimlerini dolaylı yoldan yapmaya imkân veren bu sistem, muhasebeleştirme açısından belli sıkıntılara yol açsa da, evrensel bir ödeme aracı olan para kullanılmadan alış-satış yapılmasını mümkün kılıyor. Finans dünyasındaki türev ürünlere benzer olarak, takas da, firmalara ellerindeki değerleri karşılığında başka değerler elde etme, sahip oldukları değerlerin mülkiyetini kayıt ortamında el değiştirme ve ayrıca dolaylı yollardan fiyat mekanizmasını etkileme imkânı veriyor.

90’lı yıllarda çöküş içindeki Rusya ekonomisinin hareket kazanmasında önemli roller oynayan (ciroların % 50 sine yakını takas yoluyla yapılır olmuştu) bu yaklaşım[iii], dünya ekonomisinde uluslararası yatırımlar, silah ve benzeri projeye dayalı alışverişlerde çok eskiden beri kullanılmaktaydı. Alıcı ve satıcı birbirleriyle alışveriş için belli malları belli mallar karşılığında almayı-satmayı taahhüt ediyorlardı. Bu sayede gelişmemiş ülkelerdeki kalkınma projelerinin finansmanı da mümkün olabiliyordu. Ayrıntılar için “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” kitabına[iv] bakınız. Kitap hakkında yazılanlar Takas Pazarlama’nın  nerelere kadar uzandığını da ortaya koyuyor:

“Kitabı okurken gazetelerde Japon uzmanların İstanbul’un şehiriçi ulaşımı master planını hazırlayacaklarına ilişkin haberler yayınlanmıştı. Japon yardım kuruluşu JICA’nın uzmanları ‘bedavadan’ İstanbul için plan hazırlayacaklarmış. Bu plan kabul edilince de Japonya JBIC (Japan Bank of International Cooperation) kanalıyla Türkiye’ye kredi verecekmiş… –Güngör Uras.)

“Ekonomik tetikçiler, maaşlarını büyük şirketlerden alıyorlar, ama CIA ve benzerleriyle işbirliği halinde çalışıyorlar. Görevleri şu: Bir ülkenin yöneticilerini, hazırladıkları raporlarla, kalkınmak için neye ihtiyaçları olduğuna inandırmak. Yöneticiler raporlara inanınca ihaleler açılıyor, krediler alınıp veriliyor, ihaleyi Tetikçi’nin bağlantılı olduğu şirket kazanıyor. Ekonomik tetikçiler başarılı olamazlarsa araya CIA ve benzerleri giriyor: Rüşvetler, baskılar, hükümet devirmeler, suikastlar… -Özdemir İnce)

“Bu kitabı okursanız özellikle petrolü olan Güney Amerika ülkelerindeki darbeleri, İran’da 1950’lerde yaşananları, Irak operasyonunu ve merak ettiğiniz daha birçok sorunun cevabını bulabilirsiniz… -Yiğit Bulut)

Takas pazarlama sayesinde, söz gelişi araba satan bir firma ile bir iç çamaşır üreticisi takas organizasyonları sayesinde birbirleriyle buluşup ihtiyaçlarını karşılıklı olarak gidermek imkânı buluyorlar. Firma aldığı bu iç çamaşırlarını başka firmalarla takas ederek, tedarikçilerine ödeme imkanı bulabiliyor. Firmalar, tedarik ve/veya satış yönünde takas pazarlamadan daha fazla nasıl yararlanabileceklerini de planlamak durumundalar.

--------------------------------

[i]  Bakınız: www.turkbarter.com E.08.02.29

[ii]  Global çapta başlatılan bir girişim için bakınız: http://www.themoscowtimes.com/article/600/42/373902.htm E.08.02.09

[iv]  John Perkins, Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları, April Yayıncılık, İstanbul, Yedinci baskı, 2007. Orijinal adı, John Perkins, Confessions of an Economic Hit Man, Berrett-Koehler Publishers, San Francisco, 2004.

Hiç yorum yok: