6 Mayıs 2012 Pazar

SÜTBEYAZ PAZARLAMA

Bu da yerli bir pazarlama sıfatı...
"Sütten çıkmış ak kaşık" ve "Sütbeyaz" deyişlerini de mi gözden geçirsek ne?


MİNE ŞİRİN YAZDI

Süt Beyaz Pazarlama

Sütün çok sağlıklı olduğuna dair inancımızın 200 yıllık bir pazarlama stratejisinin sonucu olabileceğini gözeterek bugün okullarda dağıtılan sütlerin ne anlama geldiğini bir kez daha düşünmeliyiz....
......
"1867'de Lous Pasteur'un sütü pastörize etmesinin ardından 1870'de süt seri üretimle pazara sunuluyor. Bugün her derde deva, sağlık küpü, kalsiyum deposu süt, aslında hayatımıza içecek olarak Willey'in de kitabında özetlediği gibi kapitalizmin zoruyla giriyor diyebiliriz.
Fakat süt pazarı 1960'larda önemli bir engelle karşılaşıyor, laktoz intoleransı (lactose intolarance). Sütün verdiği rahatsızlık, isminden de anlaşıldığı gibi anormal, olumsuz bir durum olarak değerlendiriliyor pazarlayıcıları tarafından. Laktoz intoleransı kısaca sütün hazmedilememesi olarak özetlenebilir.
Bilindiği üzere insan evladı bebekken süt içer. Sütün içindeki laktoz şekeri bu dönemde laktaz enziminin aktif olması sayesinde sindirilebilir. İnsan evladı sütten kesilince bu enzimin aktivitesi azalır veya kaybolur. Yani yetişkin bireylerin çoğunda (dünya nüfusunun %75'i[2]) bu enzim aktif olmadığından süt içilince gaz yapar, hazımsızlık oluşur ve içtiğiniz süt burnunuzdan gelir. Bu nedenle süt çok önceleri yoğurt, peynir gibi şekillerde yani laktoz şekerinin bakteriler tarafından parçalanmış haliyle tüketilmekteydi. Günümüzde is bu ürünler sütün işlenmiş haliyle üretildiği için bunlarda da laktoz sıkıntısı yaratan sonuçlar görebiliyoruz.
Laktoz intoleransı özellikle Amerika'daki eğilimle ırkçı bir söyleme dönüştü. Bunda süt pazarını geliştirmenin etkisi kuşkusuz söz konusuydu. "Got milk"[3] kampanyası başlatıldı (bizdeki süt için süt içirin benzeri). [4]
Kampanyanın ana fikri beyaz olan bu içecek beyazların sağlıklı, gelişkin ve evrimsel olarak üstün olmasının bir göstergesiydi çünkü onlar sütü sindirebiliyordu. Asya ve Afrika kökenli olan renkli insanlar özellikle siyahlarda ise laktoz intoleransı en üst seviyedeydi. Bu nedenle okullarda dağıtılan sütü içemeyen siyah çocuklar, tüm rahatsızlığına rağmen süt içme çabasına girebiliyordu.[5]
"Got milk" reklamlarının ırkçı gösterisine internette de bulabileceğiniz reklamlarıyla tanık olabilirsiniz. Sütün aslında normalde tüketilen bir içecek olmamasına rağmen ve henüz 200 yıldır içecek olarak kullanılmasına rağmen bütün dünyada eskiden beri içilen ve evrimsel olarak güçlü olanların onu sindiren enzimi geliştirmesi fakat daha geriden gelenlerin bunu beceremediği gibi bir yanılsama yaratıldı.
Günümüzde ise, hayvan yemlerindeki tüm atıkları içinde barındıran, hayvanlara verilen antibiyotikler nedeniyle içeriği bakterilerimizi azdıran bir nitelik kazanması gibi özellikleriyle beraber süt gerçekten sağlıklı mı, yoksa zararlı mı tartışmalarının merkezine oturdu. Birçok araştırmacı süt içiminin, obeziteden kansere kadar birçok hastalığı tetiklediğini öne sürüyor. Özellikle hamile kadınlara süt önerilmediği göz önüne alınabilir. Daha fazla bilgi için "Not milk" sitesine bakılabilir.

Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz...