Anakarnında Pazarlama,
ya da, Rahimde Pazarlama, pazarlamanın doğumdan çok önce başladığını vurgulayan
bir ifade. Hamilelik kadınların en duygusal deneyimlerinden biri. Anneler bu
dönemde her tür etkiye karşı daha hassas oluyorlar ve bu da onları
pazarlamacıların hedefi haline getirmeye yetiyor.
Yakın dönemlerde mağaza ve marka yöneticileri ses ve kokuların bilinçaltı
gücünü kullanarak ceninlere varıncaya kadar derin denemeler yapmaya giriştiler.
Bulgular, anne
karnındaki bebeğin, annenin ve
çevredekilerin seslerini duyabildiğini,
duygularından etkilendiğini
gösteriyor. Brandwashed kitabının
yazarına göre, çocuğun müzik beğenisi bile annenin hamilelik dönemindeki tercihleriyle şekilleniyor[1].
Anne adaylarına hep
güzel şeyler görmesi,
dinlemesi, söylemesi, karnındaki bebeğiyle konuşması,
ona masallar anlatmasının tavsiye edilmesi boşuna değil.
Hamilelik döneminde
annenin yiyip içtiklerine de özen göstermesi isteniyor. Zira, anne ne yediyse,
bebeği de, çocuğu da ilerde o şeylere daha fazla eğilimli oluyor. Tat ve lezzetler, ürünler ve hattâ
markalar konusundaki tercihlerimiz anne karnındayken şekilleniyor. “Hamileyken ve emzirme döneminde
tükettikleri şeyler yoluyla anneler
çocuklarına enformasyon aktarır ve böylelikle onlara neleri yemenin daha iyi ve
güvenli olduğunu öğretmiş
olurlar.” deniyor.
Adı geçen kitapta
ayrıntıları var. Bir mağaza
zinciri, hamilelerin hassaslığını
dikkate alarak bir deneme yapmış.
Kıyafetlere bebek kolonyaları püskürtmüş, yiyecek içecek bölümlerine kiraz kokusu sıkmış, anne adaylarının doğdukları döneme ait huzur veren hafif müzikler çalmış. Satışları
artmış. Lakin, başka bir şey
daha olmuş.
Bir-iki yıl sonra
anneler, bu mağazaların bebekleri
üzerinde sihirli bir etkisi olduğunu
fark etmiş, “mağazanıza girdiğimiz anda bebeğimiz sakinleşiyor, huzur buluyor, ağlarken susuyor, huysuzlukları geçiyor.” demişler.
Bilimsel araştırmalar
anne karnındaki ceninin, hisseden, işiten, etrafında olup bitenlerden
etkilenen, her gün ve her hafta belli bir kimlik ve kişiliğe doğru şekillenen,
belli beğeni ve tercihlerle büyüyen ve bunları sonraki hayatında yaşayan, minik
bir insancık olduğunu kanıtlıyor.
Pazarlamacılar işte bu
insancıkları bile hayatlarının ilk anlarından itibaren etkilemeye çalışıyor.
Bebeklerin doğum öncesi
öğrenme süreçleri hakkında bazı araştırma ve bulgular için bakınız:[2]
Konu bazen hamilelik
öncesine kadar uzanabiliyor. İsveçli marka IKEA, anne adaylarına olabildiğince önce
ulaşmanın bir yolunu bulmuştu. Amelia dergisinde “bu reklam hayatınızı
değiştirebilir” mesajı altında bir bebek yatağı görseli eşliğinde anne
adaylarına sesleniyordu.[3] Derginin o bölümündeki reklam, hamilelik hormununa
(hCG) duyarlı bir kimyasalla kaplıydı. Reklam, idrarla buluşturulduğunda hamileliği
sinyalleyen bir renk değişimi ve altından daha ileri tesi için bir laboratuara
yönlendiren bir karekod ortaya çıkıyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder