SELFIE MARKETING / ÖZÇEKİM PAZARLAMA
Selfi veya Özçekim (İngilizcesi Selfie) olarak bilinen, kimilerince
Nefs-i Sûret, Sûret-i Nefs, Otofoto ve başka adlarla da anılan, kişinin kendi
fotoğrafını çekme işleminin ve çekilen resmin adı. Özçekim’in gücünden ve toplumdaki etkisinden pazarlama amaçlarıyla
yararlanmak için girişilen faaliyetlere de Selfie
Marketing deniyor.
Adı konmasa da, selfinin doğuşu 1839’a
dayanıyor. Kendi resmini ilk çeken Robert Cornelius özçekimin atası sayılır. Selfie terimi internette ilk olarak
2004’te Flickr’da geçmiş. Selfi halk
arasında 5-6 yıl önce Facebook’la birlikte popülerlik kazandı. O zamanlar
sosyal medyada adı konulmamıştı ama yayılıyordu.
Özçekim, pazarlamacıların da ilgisini çekmekte
gecikmedi, firmaların, markaların, ürünlerin, ünlülerin, kişilerin pazarlanması
için kullanılmaya başladı. Çekilen fotoğrafların çeşitli paylaşım kanalları
üzerinden kişinin sosyal çevresiyle paylaşılmasıyla birlikte özçekim, güçlü bir
pazarlama aracı haline dönüştü.
Çığ gibi büyüyen özçekim hareketinin altında
yatan etkenler ve kişilerin özçekimle ilişkilerini anlamak ve açıklamak için
sosyal bilimler alanında sayısız araştırmalar dahi gündeme geldi. Selfie
sözcüğü, 2013’de yılın kelimesi olarak Oxford sözlüğüne eklendi. 86. Oscar
töreninde ünlü TV programcısı Ellen DeGenere’nin
sinemanın ünlüleriyle çekip Twitter’de paylaştığı özçekim tivitlenme rekoru
kırmıştı. Bu yayılmada tek bir grup özçekimi için Ellen’e 8 milyon dolar ödeyen
Samsung markasının da etkili olduğu söyleniyordu. Aynı marka, 2015’de Las
Vegas’taki asrın boks maçı öncesinde tek bir selfie çekmesi için boksörlerden
birine 2 milyon dolar vermişti. Spor ayakkabı üreticilerinin, ünlü boksörlere,
sporculara kendi ayakkabılarını giyerken
gösteren tek bir kare fotoğraf için milyonlarca dolar teklif ettikleri iddia ediliyordu.
Selfinin getirdiği fırsatlar, büyük küçük,
çevrimiçi çevrimdışı, yerel global hemen bütün firmalar tarafından değişik
uygulamalara konu oldu.[1]
Selfie pazarlaması 2013 yılından itibaren tüketicileri müşteriye dönüştürmek
ve onların ilgisini çekmek için ünlü
markalar tarafından da tercih edilen bir strateji haline dönüştü. Dove, Samsung, Toyota, Apple, Sony, Huawei,
GoPro, Axe bu konuda ilk akla gelen örnekler oldu.
Urban
Outfitter, müşterilerinden kendi markasını taşıyan
kıyafetlerle 10 milyondan fazla fotoğra topladı, seçilenleri sitesinde
sergiledi. Mağazalarda giyinme odalarına yerleştirdiği aynalarla müşterileri selfie çekmeye ve paylaşmaya teşvik
etti. Özçekim akımı, THY reklamlarına da konu oldu. Bir reklam filminde ünlü
basketbolcu Kobe Bryant ve ünlü futbolcu Leonel Messi birbirleriyle selfie
yarışı yapıyorlardı.[2]
Özçekimler
sayesinde firmalar satışlarını, pazar paylarını, yorumları, paylaşımları,
haberdarlık düzeylerini, müşteriler, ürünleri ve hizmetleriyle etkileşimlerini,
taraftarlarını, izleyicilerini arttırmak imkanı buldular, buluyorlar. Bu araç,
firma ve markaların hem mevcut hem de potansiyel müşterilerini olumlu
etkilemelerine yardımcı oluyor. Sosyal etkileşim ve paylaşımlar sayesinde,
selfie yoluyla başlatılıp üretilen etkileşmeler, katlamalı olarak sonuçlar
üretebiliyor.
Özçekim pazarlamadan sonuç alabilmek için,
firmaların önce ulaşmak istedikleri kitleleri dikkatle tanımlamaları,
izlemeleri, dinlemeleri gerekiyor. Ayrıca sosyal medyada yürütülecek bütün
faaliyetlerde olduğu gibi, selfi aracılığıyla gerçekleştirilecek etkileşme
çabalarında özenli, dürüst ve samimî bir yaklaşım izlemeleri şart.
[1] Her araç gibi selfie de pazarlama amaçları
itibariyle dikkatle kullanılması gereken bir güç. Bazı örnekler ve uyarılar
için bkz: http://khosann.com/sosyal-medyada-ne-zaman-selfie-kullanmali-azi-karar-cogu-zarar/,
06.05.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder