20 Ocak 2011 Perşembe

BİR SINAV DENEYİMİ DAHA...

Tarih: 19.01.2011
Saat: 19.30
Yer: İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü Amfi 4
Olay: İşletme Fakültesi İşletme İktisadı Enstitüsü, MS Pazarlama (İkinci Öğretim Tezsiz Pazarlama Yüksek Lisans) Programı, "Pazarlamada Güncel Bakışlar" Dersi Final Sınavı.
Deneyimin Ayrıntıları: Dersin Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Kaya, sınıfa girer. Öğrenciler sınav düzeninde oturmuş, kendilerine görev verilmesini beklemektedirler.
Prof. Kaya sınıfa merhaba dedikten sonra konuşmaya başlar.

"Sizinle bir yarıyıl süren beraberliğimizin sonuna geldiğimiz bu akşam, sizden çok iyi bildiğiniz bir şeyle, belki de ömrünüzde hiç yapmadığınız bir iş yapmanızı, değişik bir görevi yerine getirmenizi isteyeceğim.
Dönem boyunca 14 hafta, her Çarşamba akşamı, derse gelirken beraberinizde ne getirdiğinizi hatırlıyor musunuz? Görüyorum ki, bu akşam da hepiniz getirmişsiniz. Elinizin altında duruyor. Neydi o?
Evet, bildiniz... Her hafta sizinle "Pazarlama Bi' Tanedir: Bir Pazarlamalar Ansiklopedisi" kitabındaki konuları derinlemesine konuştuk, tanıştık, tartıştık.
İşte çok iyi bildiğiniz dediğim şey bu şey.
Peki, ömrünüzde hiç yapmadığınız iş ne olabilir? Bir tahminde bulunabilir misiniz?
....
Tabii, tahmin kolay değil. Siz hiç ömrünüzde bir kitap tanıtım yazısı hazırlamış mıydınız? Eminim hepiniz pek çok sayıda kitap tanıtım yazısı okumuşsunuzdur. Ama, yazmamışsınızdır.
...
İşte sizden bu akşam, benim bu kitabım hakkında 400-500 kelimelik bir tanıtım yazısı hazırlamanızı istiyorum. Önce, düşünün, bir sunum ve anlatım stratejisi, teması ve üslubu tasarlayın. Bunu hangi başlıklar, hangi konular altında ele alabileceğinize dair fikirler üretin. Ondan sonra dilediğinizce yazarsınız. Etkileyici olabilmek için olabildiğince dürüst, samimi ve gerçekçi olmanızı söylemek bile lüzumsuz.
...
Her hangi bir sorunuz var mı?
...
Süre mi? Süreniz, ne asistanımız Nil'i sıkacak kadar uzun, ne de sizi sıkıntıya sokacak kadar kısa olmayacak. Aranızda konuşur halledersiniz.
...
Başka sorunuz yoksa, bana müsaade...
Haydi bakalım, kolay gelsin!
...
Son bir not daha: Bu yazdıklarınızın tamamını değilse bile, bir bölümünü pazarlamabitanedir.blogspot.com'da yayınlamayı arzu ederim. Elbette en etkileyici olduğunu düşündüklerimi... Eğer sizce bir sakıncası olmayacaksa, tanıtma yazınızın bir yerine, "Bu metnin yayınlanmasına izin veriyorum" anlamında bir not düşerseniz ayrıca memnun olurum.
...
Hayat boyu başarı dileklerimle!

(Not: Öğrencilerimin hazırladıkları tanıtım yazılarından seçkiler yakında bu blogda....)


1 yorum:

Veli Güner dedi ki...

"Pazarlama Bi' Tanedir: Bir Pazarlamalar Ansiklopedisi"
Pazarlama öncelikle bir iletişim olgusudur; İnsanlar yaşamlarını yeniden üretirken kendileriyle ve çevreleriyle bir takım ilişki kurarlar, bazen kendilerine, bazende başkalarının eylem ve ilişkilerine ihtiyaç duyarlar. Bu karşılıklı ilişkiler insanlar arasında bir takım ihtiyaçların giderilmesine, "ret" edilmesine, ilgisiz kalınmasına vs. neden olur. Ve pazarlama başlar... Annenin yavrusu ağlar..., meme verilir... bu yaşamın yeniden üretiminin altın kuralıdır...
Yaşamın yeniden üretiminin biçimi ise ideolojiyi (dünya görüşü) doğurur.
Pazarlamanın ikinci olgusu ise ideolojidir. Ve insanlar toplumsal yaşamlarının yeniden üretimlerinde, üretim biçimlerine uygun üretim ve taleplerde bulunurlar. Bu üretim ve talepleri gerçekleştirmek için aralarında kurdukları ilişkiler, üretim, dağıtım, bölüşüm ilişkilerini belirler. Bu ilişkiler içerisinde herkes bulunduğu yere ve ilişkiye göre kategorilere ayrılır. Tek tek veya toplu talepler ve üretimler toplumsal yaşam biçimlerini ortaya korken yeni ilişkiler ve eylemler ortaya çıkar. Bu devingen yaşam süreci insanlık var olduğu sürece devam eder gider. Sadece ilişkilerin ve eylemlerin biçimi değişir. Bu bakımdan da pazarlama tarihsel bir nitelik kazanır...
Bu anlamda "Pazarlama Bi' Tanedir: Bir Pazarlamalar Ansiklopedisi" de bize bu sürecin tarihi ayrıntılarını verir...
Saygılarımla.