11 Kasım 2009 Çarşamba

RETRO MARKETING / YENİLEME PAZARLAMA

RETRO MARKETING / YENİLEME PAZARLAMA
Pazarlamada, “yeni ve geliştirilmiş” ifadesine sıkça rastlanır. Yenilik yapmayanın eskiyeceğinden, yeniliklerin hızla eskidiğinden bahsedilir. Bir yandan da, “her zaman alıştığı-nız” kalite, lezzet, vb. ifadelerle değişmezliğe, kalıcılığa ve istikrara vurgu yapılır. Retro Pazarlama insanların geçmişe duydukları özlemin gücünden yararlanmaya dayanır.
Zaman zaman geçmişten gelen ürünlerin, tarzların, stillerin, rek-lâmların, ifadelerin, anlayışların yenilendiğine dair örneklere de rastlanır. Retro Marketing, geçmişe ait çağrışımlarıyla farklı bir pazarlama yaklaşımı olabiliyor. Geçmişe uzanan referanslar, yeniliklerin tüken-mesinden değil, aksine, pazarlamanın dinamizminden kaynaklanıyor. Eskiyi bile yenilemek iddiasını içeriyor.
Tarihle ilgilenenler, yeni sanılan birçok şeyin aslında hiç de yeni olmadığını, geçmişte yapılanların başka bir ambalaj, tarz veya teknikle gerçekleştirilmesinden ibaret olduğunu iyi bilir. Yeni fikirlerin eski ambalajlarla sunulması da mümkün. Böylece, yeniyle eskinin iki yönlü buluşmasından nice yenilikler üretilebiliyor. Pazarlama retro kavramı sayesinde yenilikçiliğine yeniden güç kazandırmış oluyor. New-Beetle, Niketown ve retro-reklâmlar bunlara örnek olarak gösteriliyor. 1932’de hava kuvvetlerine mensup birlikler için üretilen Dockers K–1 hakiler şimdilerde Batı Avrupa plaj-larında, barlarında, kulüplerinde gençlerin ayağında. Retro ürünlere hemen her sektörde rastlanıyor. Repro, Repro Nova ve Repro de Luxe gibi kategorilere ayrılabiliyor. Repro Nova, reprodan farklı olarak eski ile yeniyi birleştirerek, de Luxe ise nostaljiden başlayarak geliştirilmiş ürünleri ifade ediyor.
Eskilerin (aslında eskimezler de-mek daha doğru) yıllar sonra yeniden piyasalara sürülmesi de ayrı bir hareketlilik kazandırıyor. iRetro-Phone gibi.
Can Turanlı, Retro Pazarlama’ya ironik bakışla yaklaşıyor . Onun (Eskimiş Pa-zarlama’ya işaret eden) tanımı şöyle: Retro Pazarlama, eskiden işe yaramış veya yaramamış, yapmayı bırakamadığımız, alışkanlıklardan veya öğretilmişliklerden kaynaklanan, geçmişe ait, fark yapmayı engelleyen yaklaşımlardır.
Eskimiş Pazarlama anlamında Retro Pazarlama yaklaşımı hakkında şunları da yazar: “Gücünü rasyonellikten alır: ‘Negatif şeyler Internet'te çok hızlı yayılır, Internet markamızı tanıtmak için güvenli bir yer değildir.’ Doğru bir başlangıç, yanlış sonuç. Retro Pazarlama kontrollü araştırmaya %100 inanır: ‘Focus gruplarda müşterilerimiz hakkında çok şey öğrenebiliriz.’ Şüphesiz. Müşterilerimiz hayatlarına bir odaya tıkılıp 1 saat boyunca tar-tışıp karar veriyorlarsa gerçekten de öğrenebiliriz. Retro Pazarlama güvenli ortamları sever: Eğer başarısızlık riski yüksekse Retro Pazarlama risk almaz. Bir şirket yönetiyorsak, neden daha güvenli olanı denemeyeyim ki der. Retro Pazarlama pasiftir: Ne olacağı belli olmayan, yeniyi denemek yerine, zaten rüştünü ispatlamış olana yatırım yapar. Ve çoğu zaman da karşılığını alır. Retro Pazarlama reklâmı sever: Parasını bastırır reklâmı yapar. Tanıtımı yapılan ürün satar.” Gucci’den, Burberry’ye, Dupont’dan Pringle’a retro diriliş örnekleri için Tungate'e bakılabilir:

Kaynaklar:

Stephen Brown, Marketing: The Retro Revolution, Sage Publications, 2001, s. 4–10. Erişim: 14.04.08 http://books.google.com/books-?vid=ISBN0761968512&id=H5G3rOh-VDkC&dq=marketing
Can Turanlı, Retro Pazarlama, http://www.-farketing.com/fikirler/2008/01/retro-pazarlama.html
Mark Tungate, Modada Marka Olmak, Rota Yayınları, İstanbul, 2006, s. 189-196.

Hiç yorum yok: